Uluslararası arena sahnesinde Türk dericiliği olarak, Türkiye İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) paydaş sektörler öncülüğünde düzenlenen ortak toplantıda yeni yıl için hedeflerini belirledi. Türkiye deri ve deri mamulleri ihracat rakamları verileri ile 2023 yılı değerlendirme ve 2024 yılı için ihracatının yüzde 9,5 gerilediğini ifade eden İDMİB Başkanı Güven Karaca: “İhracatımız 1 milyar 860 milyon dolar oldu. Bu düşüş olumsuz bir gelişme ancak, sektörümüz açısından pozitif bir durum da var. Kilogram başına ihracatta Türkiye ortalaması 1,71 dolarken, deri ve deri mamulleri sektörü olarak kilogram başına ihracatta 11,35 dolarlık bir değere ulaştık.” dedi.
Türkiye deri ve deri mamulleri sektörü 2023 yılı değerlendirme toplantısı düzenleyerek 2024 hedeflerine önemli ölçekte ivme kazandıracağı dile getirildi. Türkiye İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği İDMİB Başkanı ve Sektörün paydaş STK’ları Başkanları ile birlikte basın toplantısı düzenleyerek, Türkiye ekonomisinin sektördeki yeri, bir önceki yıl ihracat rakamları ve artan hammadde maliyetler konusunda açıklamalarda bulundular.
Türkiye Deri ve deri mamulleri sektörünün 2022 yılını 2 milyar 58 milyon dolarlık ihracatla kapattığını hatırlatan Güven Karaca, “Bu ihracatta ayakkabı sektörümüz lokomotif sektörümüz olmuştu ve ihracat rekorları kırmıştı. Aynı şekilde Saraciye sektörümüzden de rekorlar gelmişti. Türkiye Cumhuriyet tarihinin en büyük rekorlarını kırmıştık. 2023’e ise farklı gündemlerle başladık. Yılın ilk yarısı tüm ülkeyi yasa boğan deprem felaketi ve seçimle geçti, ikinci yarıda ise gündem yeni ekonomi yönetiminin aldığı rasyonel tedbirlerdi. İlk yarıda tüm yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen sektör olarak ihracatımızı yüzde 15’lere varan oranlarda artırmayı başarmıştık. Ancak, haziran ayından sonra ihracatta düşüş yaşanmaya başladı. Yüzde 72’lerde olan kapasite kullanım oranlarımız da yüzde 62’lere geriledi. 2023 yılında ihracat tarafında toplam yüzde 9,5’lik bir gerileme yaşadık.” dedi.
Türkiye Deri ve deri mamulleri ihracatında en büyük pazarın Avrupa Birliği olduğuna vurgu yapan Güven KARACA, “İhracatımızın yüzde 37’sini AB ülkeleri oluşturuyor. Hemen ardından yüzde 19’luk payla eski Doğu Bloku ülkeleri geliyor. İhracat pazarlarımız arasında üçüncü sırada ise yüzde 12’lik payla Orta Doğu Ülkeleri yer alıyor. 2023’ün ardından 2024 yılında da ihracat pazarlarında bir daralma olacağı öngörülüyor. Dünyada ticarette yaşanan daralmanın paralel seyretmesi bekleniyor. Yani, dünya ticaretinde büyük bir gelişme beklenmiyor. Ancak, bugünün gerçekleriyle, geleceğin planlanmaması gerekiyor. Bir vizyon oluşturarak, daha verimli üretimler gerçekleştirmek zorundayız.” dedi.
Finansman tarafında yaşanan problemlere de değinen Güven Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün finansman çok pahalı, üretim yapmak da zor. Ancak, bu koşullar bizim önümüze geçmemeli. Pazarlamaya devam etmeli, fuarlara katılmaya özen göstermeliyiz. Diğer taraftan dünyada ticaretin büyüklüğü 30 trilyon dolara dayandı. Bunun 5 trilyon doları e-ticaretten geliyor. Türkiye olarak biz de e-ticaretten daha fazla pay almalıyız, bunun için çalışmalıyız. Bu konuda da çok karamsar değiliz.”
Türkiye’de sanayicilerin ve ihracatçıların finansman ve enflasyon problemi bir kenara bırakıldığında, en büyük probleminin ‘insan kaynağı’ olduğunu söyleyen Güven KARACA: “Çok açık söylemekte yarar var. İnsan kaynağı sektörlerimize yetmiyor. Ancak, insan kaynağı ve eğitim konusu bugünden yarına çözebileceğimiz bir konu asla değil. Biz, sektörümüz adına meslek liseleri ve üniversiteler ile iş birlikleri yaparak, öğrencilere burslar vererek, üniversite ve liselere daha fazla talep gelmesi için çalışıyoruz. Burada en önemli konulardan biri de asgari ücret tartışmalarını, işveren ile işçi arasında geçen bir düzenden çıkarmak. Çünkü, çalışan barışını korumak zorundayız. Türkiye’de ücretlerin yaklaşık yüzde 60’lık kısmı ya asgari ücret düzeyinde ya da asgari ücrete çok yakın. Bu ücretler ülkenin her yerinde aynı. Bu yüzden artık bölgesel asgari ücret uygulamasına geçmeliyiz.” dedi.