Öğrenciler ve iş dünyası için hayatı kolaylaştıran çantalar tasarlayan OZPACK’in kurucusu Osman Özcanlı, girişimini İzmir’de kurarak Türkiye ekonomisine katma değer sağladı. Yeni nesil çanta modellerini dünya pazarına sunan OZPACK, 20 yıllık geçmişiyle günümüz dünyasının ideal çanta modellerini hayata geçirmek için çalışmalarını sürdürüyor.
Osman Bey, öncelikle sizi tanımak isteriz.
Babam uçak mühendisi, annem öğretmen ve küçüklüğümden beri sanat ve mühendisliğe karşı bir şeyler icat etmeye ilgim vardı. Liseden mezun olduktan sonra gerçekten bir mucit olmak istedim. Öğrencilik hayatımda derslerim çok iyi değildi, derse odaklanamıyordum ve üniversite puanım iyi değildi. Lise yıllarımda projeler yaptım ve bu projeler sayesinde uluslararası dereceler aldım. Bu projeler sayesinde Wisconsin Madison Üniversitesi’ne kabul edildim. Babamın bir arkadaşı kefil oldu ve ben de ABD’deki bir öğrenci kredi kuruluşundan kredi alarak 4 yıllık eğitimime başladım. Türkiye’de durum ekonomik olarak iyi değildi, o zamanlar bir mühendisin maaşı 450 dolardı. Kredimi ödemek için ödemem gereken minimum aylık miktar 650 dolardı, bu yüzden krediyi ödeyebilmek için Amerika’da bir iş bulmam gerekiyordu. Öğrenciyken iş bulamazsam bu krediyi kim ödeyecek diye onun stresini çektim. Çok çalıştım. Birinci sınıftayken OZPACK fikri aklıma geldi. Bunu İzmir, Türkiye’de hayata geçirdim. Bir işi nasıl kârlı hale getireceğimi bile bilmiyordum, bu yüzden çok para kazanamadım. Mezun olduktan sonra Chicago’da bir StartUp şirketinde işe girdim. Orada yeni malzeme ve teknolojileri takip ediyor, büyük şirketlerin Ar-Ge departmanlarını daha yaratıcı olabilmeleri için bu malzemeler hakkında bilgilendiriyordum. Nike, Motorola, Coco Cola gibi şirketlerin daha yaratıcı olmaları için Ar-Ge çalışmaları hazırlayan bir şirketti. Bu benim vizyonumu çok genişletti. Dört yıl boyunca çok yoruldum, artık Amerika’da çalışmak istemiyordum. Bir süreliğine Türkiye’ye döndüm. Bu arada okul taksitlerimin çok azını ödeyebildim. Çünkü Amerika pahalı bir yer. Ödemem 20 yıl sürer. Ve o borçla İzmir’e geri döndüm. O zaman OZPACK’e bir yerden yeniden başlamamız gerektiğini söyledim. StarUp şirketinde öğrendiğim bilgiler bana çok yardımcı oldu. İlk yılında sadece 250 OZPACK satabildim ve yıllar içinde popüler hale geldi. Bu şekilde biraz para kazandım.
British Council ve Eczacıbaşı’nın ortaklaşa düzenlediği bir genç girişimci yarışması vardı, ona katıldım. Türkiye’nin genç yaratıcı girişimcisi olarak 50 finalist arasından seçildim. Eczacıbaşı ile tanışmak için yarışmaya katıldım. Çünkü onlar için bir ürün yapmak istedim. Eczacıbaşı’ndan bana geri döndüler. Osman, “Bizim için bir ürün tasarlayabilir misin?” dedi. Aklımda bir de lavabo vardı ve onu tasarlamak ve üretmek için çalışmaya başladım. 1 yıl sonra dünyanın ilk ve tek şekil değiştiren lavabosunu yaptım. Ve hayal edebileceğiniz her şeyi gerçekten yapabileceğinizi kendime kanıtladım. Amerika’da ödeyemediğim borcumu birkaç yıl içinde Türkiye’den ödedim. Böylece çocukluk hayalim olan mucit olma hayalimi gerçekleştirdim.
Osman Bey, OZPACK çantalarının üretiminde hakiki deri kullanmanın avantajları nelerdir?
Hakiki deri ömür boyu kullanılabilir. Özellikle cüzdan, kemer gibi çok deforme olan ürünlerde olmazsa olmaz olduğunu düşünüyorum. Suni deri çok hafiftir ve suya dayanıklıdır. Ozpacks’te çoğunlukla suni deri kullanıyoruz.
Osman Bey, OZPACK’in el sanatları sektörüne girme potansiyeli var mı?
Bundan 21 yıl önce sırt çantasına alternatif olarak ortaya çıkan OZPACK, bugün bir sırt çantası çıkarıyor. Elbette el sanatları alanında da alternatiflerimiz olacak ama önceliğimiz sırt çantaları. OZPACK, kitap ve defterleri elle taşımak yerine hayatı kolaylaştıran bir model olarak artık sırt çantası önceliğimiz.
Osman Bey, OZPACK’in sürdürülebilirlik politikası nedir?
Gelecek nesillerin yaşamını kolaylaştırmak için üretilen hammaddeler ne kadar doğal sürdürülebilir bir hammadde ise, çevreye ve insan sağlığına zarar vermeden üretilirse kalite açısından o kadar sürdürülebilir bir ürün ortaya çıkacaktır. Elbette önceliğimiz insan sağlığı ve çevre bilincidir.
Osman Bey, özellikle son yıllarda dijitalleşme kavramında yaşanan bu dönüşümde OZPACK’in yeri nedir?
OZPACK olarak dijitalleşme anlamında zaten dijital bir mağaza. El çantası modellerinden sırt çantası modellerine kadar ürün stoğumuz dijital platformda satışa sunuluyor. Dünya özellikle son Pandemi’nin de etkisiyle dijital platformlarda daha dönüşümsel bir süreç yaşadı. OZPACK olarak dijital platformumuzda yenilikler yaparak müşteri memnuniyetini sağlamak için çalışıyoruz.
Osman Bey, OZPACK önümüzdeki yıllarda dünyanın çeşitli yerlerinde mağazalar açmayı planlıyor mu?
Özellikle pandemi ile başlayan dijital dönüşüm ve şu anki dijital platformumuz OZPACK, ürünlerimizi sattığımız sitemiz dışında, evet, ileride bir mağaza açma girişimimiz olacak. Bu mağaza müşterilerle iletişim kurmak, müşteri memnuniyetini artırmak ve satıştan daha fazlasını karşılamak için olacaktır.
Osman Bey, OZPACK dışında sanırım İngiltere’de denizcilik alanında dersler alıyorsunuz ama denizcilik alanında deri ile ilgili bir şey fark ettiniz mi?
Kursa başladığımdan beri denizcilik alanında gözüme çarpan küreklerin ve yelken direklerinin belli kısımlarında deri kullanılması hem estetik hem de dayanıklılık açısından dikkatimi çekti.
Osman Bey, son olarak sektör hakkında neler söylemek istersiniz?
OZPACK, çanta sektöründe gelecek nesiller için iyi ve kaliteli bir iş örneğidir. Hayal edebileceğiniz her şeyin gerçek olduğu vaadiyle çıktığım bu yolda bugün dünyaya satış yapıyoruz. Daha doğal ve sürdürülebilir bir gelecek için hem ülkemizde hem Türkiye’de hem de dünyada poşet sektöründe atılımlar yapmak gerekiyor.