Bir projede tam anlamıyla sorumluluk almıyor olmak tüm kariyerinizde küçük bir etken olurken, var olduğunuz ve yönettiğiniz ekiplerinizin sağlıklı ilerlemesi için büyük bir etken olacaktır.
Yaz ortasına geldiğimiz şu zamanlar ara mamul üreticilerinin siparişlerini tamamlamaya çalıştıkları dönem diyebiliriz. Yaz aylarının insanın ruhunda uyandırdığı kimi zaman coşkun kimi zaman dingin ruh hali, tamamlanması gereken siparişlerin sıkışık temrinleriyle birleşince bir hayli yorucu hal alabiliyor.
Hiçte kolay olmayan süreçleri akışkan bir şekilde yürütebilmek için tüm iletişim kanalları, tecrübenin bir diğer ekip üyesine her an aktarılması, ekip üyelerinin her birinden beklenen sahada liderlik ve sorumluluk alabilme kabiliyetleri kritik rol alıyor.
Tüm dünyayı etkileyen ekonomik yavaşlama, uzun zamandır devam eden savaşlar ve faiz temelli yatırımlardaki belirsizlikler başta işverenleri sonrasında da firma çalışanlarını ciddi biçimde etkilemekte. Kıdemli personeller dahil olmak üzere sessiz ayrılışların ve daha sonraki dönemde seslerin çokça yükseldiği kopmaların olduğu dönemlerden geçilmekte.
Üretim yapan firmalar bilirler ki firmada önemsiz iş ya da pozisyon yoktur. Her bir dişli bir sonraki dişliyi döndürebilecek güçte olmak zorundadır ki en nihayetinde istenen ürün istenen standart ve verimde ortaya çıksın. Bu doğrultuda firmaların her bir çalışanı bir diğer ekip üyesi kadar kıymetlidir ve değer yaratabilmektedir.
Bu sayıdaki yazımız; pozisyonları gereği daha fazla sorumluluk alan, kendilerine ve ekiplerine liderlik eden, bir adım ön de durmayı tercih eden çalışanlar ile ilgili olacak.
Sorumluluk Alan Liderler,
Girişte de belirttiğimiz gibi firmanın her bir personelinin değerli olduğunu bir kenara koyacak olursak, son yıllarda ciddi derecede yıpranmış liderleri inceleyelim istiyorum.
Firmalar kendilerini bir lokomotif gibi çekecek müşterilere sahip oldukları gibi şirket içinde de bu lokomotif görevini gören riskler ölçüsünde karar almaktan çekinmeyen, özellikle oluşabilecek büyük çaplı sorunlarla yüzleşebilen, firmaların durağan dönemlerinde ayakta kalabilmeleri için sürecin devamlılığına inanan, diğer ekip üyelerini motive edebilen ve onları da sürece dahil edebilen lider ruhlu çalışanlara sahiptir.
Bu liderler özellikle dışarıdan gelen tehditlere karşı firmanın zarar görmemesi için uzun soluklu bir süreç yürütürler.
Anlaşılır bir dille dışarıdan gelebilecek tehditlere örnek olarak;
- Dünya genelinde talepte bir düşüş,
- Artan finansal değişkenlikler
- Orta ve uzun vadede belirsizlik
- Çözülemeyen üretim problemleri
- Çok uzun süre kurumsallaşamayan şirket yapıları
Bunlar akla gelen ciddi sorunlar diyebiliriz. Çok uzun bir zaman diliminde bu sorunlarla sürekli yüzleşen liderler, duygusal ve düşünsel bir boşluğa düşebilmekte ve geri dönüşü zor olan bir yola girebilmekte.
Burada ortaya çıkacak iki yol var;
- Hedef ve motivasyondan yoksun çalışmaya devam etmek,
- Yeni arayış ve yol ayrımı
Her iki seçenekte bir kayıp olacaktır hem firma hem de idealleri uğruna emek veren çalışanlar için.
Peki ne yapmak lazım?
Dur ve Yaşananları Anlamlandır – Duygusal Bir Çıkış Bul
Geçmişe yapılan bir hatırlama her ne kadar can sıkan bir durum olsa da geçmişte yaşadığımız zorluklara bir anlam katabilmek, yaratılan değerin birçok kişiye kaliteli iş imkanı yarattığını düşünmek, en yıpratıcı dönemlerde dahi birkaç güzel anıyı akla getirmek bir nebzede olsa rahatlatacaktır.
Duygularımızla yüzleşebilmek,
- Şu an da ne hissediyorum?
- Bu duygu bende neleri tetikliyor?
- Bu durumdan ne anlam çıkarmalıyım?
Bu soruların cevaplarını açığa çıkarmak, hem kendimizle hem de yakın çevremizle istişare edebilmek sorunların çözümü için bizlere zaman kazandıracaktır.
Bakış Açımızı Değiştirmek
Olaylar karşısında sürekli en önde olmak başlarda sorun yaratmasa da bunun hiç bitmeyen bir döngüde tekrar ediyor olması bir umutsuzluk yaratmakta ve bu umutsuzluğun kalıcı bir duygu haline dönüşmesi sadık çalışanları ne yazık ki kopma noktasına getirmektedir.
Böyle dönemlerden geçen liderler bir adım geride kalabilmeyi ya da aşırı stres altına girmemeyi tercih edebilmeliler.
Bir projede tam anlamıyla sorumluluk almıyor olmak tüm kariyerinizde küçük bir etken olurken, var olduğunuz ve yönettiğiniz ekiplerinizin sağlıklı ilerlemesi için büyük bir etken olacaktır. Kendinize nefes alabileceğiniz alanlar yaratmanız hem sizin hem de şirketiniz için çok daha karlı bir süreç olacaktır.
- Mesai sonrası telefon ve e-maillerden uzaklaşabilmek
- Yürüyüş ve kolay egzersizlere yönelmek
- İşinizle ilgili olmayan bir hobi edinmek
- Başkalarına sözler vermediğiniz sizi taahhüt altına sokmayacak zaman dilimlerini arttırmak
Bunlar ve benzeri örnekler verilebilir.
Ne sessiz bir kabulleniş ne de hırçın bir kaçış iç huzurumuzu sağlayacaktır. Böyle uzun süren zorlu dönemleri şirketlerin ancak bu eşsiz liderlerle birlikte anlatabileceği aşikâr.
Sinan abinin de dediği gibi; ‘’Hayal ortaklarınızı hor kullanmayın çünkü en ihtiyacınız olduğu anda orada olamayabilirler. ‘’
Yeni sayımız da görüşmek üzere…