Merhabalar, Magazine Leather Yayıncılık olarak 73. AYMOD Fuarı’ndayız. Türkiye’nin sayılı ayakkabı firmalarından GROTTO markasının standındayız.
– Merhabalar Selda Hanım.
Merhabalar.
– Öncelikle sizi ve GROTTO markasını tanıyabilir miyiz?
Tabii ki. Firmamız 2000 yılında kuruldu. O tarihten bu yana hem kadın hem erkek deri ayakkabı üretiminde, tüm segmentlerde faaliyet gösteriyoruz. Fashion ve günlük ürün gruplarında hizmet veriyoruz. Ayrıca kendi markamız GROTTO dışında farklı markalara da üretim yapıyoruz. Bunun yanında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası E-Ticaret Komitesi üyesiyim. E-ticaretle ilgili çeşitli çalışmalar yürütüyorum. Biliyorsunuz, e-ticaret artık günümüzün vazgeçilmezi. Özellikle pandemiden sonra bu alan çok hızlı büyüdü; bizim sektörümüzde de aynı şekilde. Bu konuda Bursa Ticaret ve Sanayi Odası çatısı altında firmalara destek veriyoruz.
Fuarlara katılıyoruz, koleksiyonlar hazırlıyoruz. Yaz ve kış koleksiyonlarımızın yanı sıra, markaların özel taleplerine göre ara koleksiyonlar da hazırlıyoruz. Hizmet anlayışımız tamamen müşteri odaklı. Ürünlerimizin tamamı yerli üretimdir. Erkek ayakkabıları ağırlıklı çalışıyoruz ama dönemsel olarak kadın fashion ürünleri de üretiyoruz.
“Hafif, serin tutan ve yazın rahat modeller ön planda”
– Bu sene hangi modeller ön planda, fuarda neler sergiliyorsunuz?
Bu yaz sezonunda özellikle hafif ve ayağı serin tutan modeller ön planda. Delikli, hava alabilen ürünler çok tercih ediliyor. Artık Türkiye’de de tıpkı yurt dışındaki gibi yaz aylarında sandalet ve terlik modelleri çok rağbet görüyor. Biz de koleksiyonumuzu bu doğrultuda daha ince tabanlı, terletmeyen ve rahat ürünlerle genişlettik. Ziyaretçilerden de olumlu geri dönüşler aldık.
– Sandalet ürünleriniz de var sanırım.
Evet, Sandalet modeller de erkek ve kadın modellerimiz tamamen kendi markamız altında satışa sunuluyor.
– Başka markalarınız da var mı, yoksa sadece GROTTO mu?
Şu anda GROTTO markasıyla hizmet veriyoruz. Bunun dışında yurt dışı için Footmark adında bir markamız daha var. Genelde yurt içi satışlarımızı GROTTO adıyla, yurt dışı ürünlerimizi ise Footmark adıyla yapıyoruz. Ancak müşteri talebine göre bu değişebiliyor. Tüm malzemelerimizi Türkiye’den tedarik ediyoruz. Yurt dışından ithalatımız yok; tamamen yerli kaynaklarla üretim yapıyoruz.
“Polonya’dan Amerika’ya uzanan ihracat ağı”
– İhracat yapıyor musunuz?
Evet, yapıyoruz. Polonya, Romanya, Amerika, Suudi Arabistan gibi birçok ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Her sezon farklı deri ve taban kombinasyonlarıyla yeni koleksiyonlar hazırlıyoruz. Her modelin en az üç farklı rengi bulunuyor.
– 2026–2027 koleksiyonlarınızdan biraz bahseder misiniz?
Yaz koleksiyonumuzda hafif, ferah ve rahat ürünlere ağırlık verdik. Kış koleksiyonunda ise tam tersi; ayağı sıcak tutan, su geçirmeyen, kaymaz tabanlı, trekking tarzında günlük kullanım için uygun ürünler ön planda olacak.
Dünya genelinde tüketim alışkanlıkları değişiyor. Artık insanlar “her kıyafete ayrı ayakkabı” almak yerine, çok yönlü kullanılabilecek ürünleri tercih ediyor. Biz de sürdürülebilir ve uzun ömürlü ürünler üretmeye özen gösteriyoruz. 2026 vizyonumuz da bu yönde olacak.
“Günlük spor tarzda ürünlerimiz var”
– Spor ayakkabı kategorisinde ürününüz var mı?
Tam spor değil ama “günlük” diye tabir ettiğimiz modellerimiz var. Kot pantolon, eşofman altı ya da günlük kombinlerle rahatlıkla giyilebilecek tarzda. Yaz aylarında espadril, hasır tabanlı modeller gibi hafif ürünler çalışıyoruz. Bu tarz modeller pantolon altına oldukça tercih ediliyor.
– Perakende satışınız var mı?
Hayır, perakende tarafında değiliz. Sadece toptan ve üretim alanında faaliyet gösteriyoruz.
Ancak cadde mağazalarına ürün veriyoruz; dolayısıyla ürünlerimiz perakende satış noktalarında bulunabiliyor.
– Markalar kendi adlarına üretim yaptırmak istediklerinde yardımcı oluyor musunuz?
Tabii ki. Müşteri kendi kutusunu, logosunu kullanmak isterse belirli adetlerle üretim yapıyoruz. Bu konuda oldukça esnek davranıyoruz.
“AYMOD bizim için vazgeçilmez bir fuar”
– Bu seneki AYMOD fuarı sizin için nasıl geçti?
AYMOD artık bizim için olmazsa olmaz bir fuar haline geldi. Düzenli bir ziyaretçi portföyümüz var ve onlar için koleksiyonumuzu burada sergilemeye önem veriyoruz. Fuar hazırlıkları bizi modayı daha yakından ve erken takip etmeye teşvik ediyor.
Pandemi sonrası tüm dünyada, özellikle Avrupa’daki fuarlarda bir daralma yaşandı. Birçok ticaret artık online platformlara kaydı. Ancak hâlâ dokunarak, görerek satın almak isteyen ciddi bir müşteri kitlesi var. Fuarları bu kişiler ziyaret ediyor. Bence bu gelenek kolay kolay bitmez. Yurt dışından da hâlâ ciddi bir ilgi var. Biz de standımızı bu nedenle her fuarda mutlaka açıyoruz.
“Kadın girişimcilere yol göstermek gurur verici”
– Kadın girişimci kulüpleriyle de birebir iletişim halindesiniz bahseder misiniz?
Tabii ki. Bursa bu anlamda gerçekten çok zengin bir şehir. Kadın girişimcileri destekleyen birçok dernek ve platform var. Ticaret ve Sanayi Odası altında da aktif olarak çalışıyoruz. Yeni girişimcilere yol göstermek, onları farklı sektörlere dahil etmek bizim için çok değerli.
Yaklaşık 30 yıldır iş hayatındayım. Deneyimli insanların bilgilerini paylaşmasının çok önemli olduğuna inanıyorum. Yeni nesil oldukça girişimci. Ancak “Z kuşağı” dediğimiz kuşak genelde yönetici tarafında olmayı istiyor, emir almayı sevmiyor. Bu nedenle kuşak çatışmalarını azaltmak ve ortak çalışma kültürü oluşturmak çok önemli. Biz de bu yönde çalışmalar yürütüyoruz.
“Genç girişimcilere: Sabır, planlama ve gerçekçilik”
– Genç girişimcilere neler tavsiye edersiniz?
Hepsi çok heyecanlı. Ben onlara sabırla, sindire sindire ilerlemelerini tavsiye ederim. İşe küçük başlayın, iş kendini büyütür. 20 metrekarelik bir dükkânla başlamak bazen 200 metrekarelikten daha akılcı olabilir.
Ticaret zor bir alan, özellikle global daralmanın yaşandığı şu dönemde arz çok yüksek, talep düşük. O yüzden heyecanla değil, akılla hareket etmek önemli. Ve en önemlisi: Asla umutsuzluğa kapılmasınlar.
“Bir ayakkabının yaklaşık 40 farklı bileşeni var.”
– Bazı insanlar yapay zekâ, 3D yazıcılar gibi teknolojiler yüzünden ayakkabı sektörünün biteceğini söylüyor. Ne düşünüyorsunuz?
Ayakkabı sektörü asla bitmez. İnsanlar yürüdüğü sürece ayakkabıya ihtiyaç duyulacak. Deri ayakkabı üretimi çok fazla el işçiliği gerektiriyor; bu nedenle tamamen robotik üretim pek mümkün değil.
Bir ayakkabının yaklaşık 40 farklı bileşeni var. Hepsini makineyle bir araya getirmek ciddi iş gücü ister. Belki hammadde veya taban üretiminde otomasyon artabilir ama deri ayakkabıda insan emeği her zaman olacak.
Türkiye bu alanda Avrupa’ya çok yakın, modayı yakından takip eden ve hızlı adapte olan bir ülke. Evet, Çin alternatifleri var ama tedarik süreleri çok uzun. Türkiye bu anlamda hâlâ avantajlı konumda.
“Kalite ve standart en büyük önceliğimiz”
Bizim en büyük problemimiz, üretimde kalite ve standartları her seviyede sabitleyememek.
Avrupa’nın istediği belgeleri alıyor, testleri yapıyoruz. Ancak tüm sektörün aynı çizgide olması gerek. “Merdiven altı” üretimlerin ortadan kalkması şart. Çünkü kalitesiz üretim tüm sektöre zarar veriyor.
Türkiye ayakkabı sektöründe, özellikle deri ayakkabıda, standardı koruduğu sürece alternatifsizdir.
“Lokasyon avantajımız çok büyük”
Biz çok iyi bir coğrafi konuma sahibiz. Tedarik süreçlerimiz hızlı. Bir sipariş geldiğinde 45 gün içinde teslimat yapabiliyoruz. Adet zorunluluğumuz yok, esnek üretim yapabiliyoruz. Bu da Avrupa pazarı için büyük avantaj.
Ekonomik dalgalanmalara rağmen kaliteyi koruduğumuz sürece yeniden Avrupa’nın tercih ettiği ülke olacağımıza inanıyorum.
“En iyi bildiğimiz işi yapmaya devam edeceğiz”
Sektörde herkesin emeği çok büyük. Şu anda zorluklar olsa da hiçbir zaman umudumuzu kaybetmemeliyiz. Biz en iyi bildiğimiz işi yapmaya devam edeceğiz. Herkes de aynı şekilde devam etmeli.
– GROTTO’nun internet sitesi var mı?
Evet, var. Ancak doğrudan satış yapılmıyor. Üyelik oluşturulabiliyor, talep gönderildiğinde şifre alınıyor ve koleksiyonlar görüntülenebiliyor.
– Teşekkür ederiz, size iyi fuarlar dileriz.
Biz teşekkür ederiz, zaman ayırdığınız için. Görüşmek üzere.
