“E-Sales Box’ın sloganı “Leather Goods Expert For Your Brands” Biz deri konusunda uzmanlık yapıyoruz. Saraciye ürün gurubunda hizmet veriyoruz aynı zamanda tekstil ürünleri üreten markamızda mevcut.”
Magazine Leather Yayıncılık olarak, deri ve deri mamulleri sektöründe Boaletta, PLM, E-Sales Box CEO’su Sayın Akif Güneş Beyle birlikte “Saraciye ürünleri ve dijital satış platformu E-Sales Box hakkında” bir röportaj gerçekleştirdik.
Akif Bey öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz?
Alparslan Bey hoşgeldiniz merhaba. Öncelikle Magazine Leather Yayıncılık olarak sizleri burada ofisimizde misafir ettiğimiz için çok mutluyuz, keyifle takip ettiğimiz bir platform.
Kendimden bahsedecek olursam, ismim Akif Güneş, 25 yıldan fazladır bu sektördeyim, çanta ve deri sektörüyle ilgili hizmet veriyorum. İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Mühendislik mezunuyum. işimi severek yapıyorum. Kısaca bahsedecek olursam, şu anda deri ve kumaş sektöründe, çanta sektöründe 3 ayrı markayla hizmet veriyoruz.
Birincisi Boaletta, bizim ana markamızdır. Bu markayla şu anda 30’dan fazla ülkede aktif müşterilerimiz var. İkinci markamız E-Sales Box, bu bir satış platformu. Bu platform üzerinden belli hizmetler veriyoruz. Onu biraz sonra da sohbetimizde değiniriz. Üçüncüsü de PLM case markamız olarak bilgisayar çantaları, kumaş grubu interteks dediğimiz grupta hizmet veriyoruz.
Orada genelde hedef kitlemiz yurtiçi, yurtiçi perakendeciler, zincir mağazalar, toptan satış kaynakları, kırtasiyeciler genel itibariyle bu şekilde hizmet veriyoruz.
Sizin şuanda en öncelikli çalışmalarınızdan bir tanesi E-Sales Box. Nedir E-Sales Box? Deri ve deri mamulleri sektöründe neyi kapsıyor ve ne gibi hizmetleri var? Bunların detaylı bilgilerini anlatır mısınız?
Tabii ki memnuniyetle Alparslan Bey, İşletmemiz 25 yıldır uluslararası tecrübesi olan bir altyapı. Burada 30 civarı aktif ofis ekibimiz var. Çin’de geçirdiğimiz 3 yılımız yani aktif olarak orada firmamız vardı. Hindistan tecrübemiz var. Türkiye’de imalat tecrübemiz var ve uluslararası satış tecrübemiz var.
Bütün bunları üstte koyduğumuz zaman değişik kategorilerde bir ev hanımından, 500-1000 şubesi olan bir zincir mağazaya kadar, İhtiyaç duyulan konuları test etmiş, hizmet vermiş bir yapıyız.
Bütün bunları topladığımızda biz bir şey yapmamız lazım. Öyle bir hizmet vermemiz lazım ki, deri ürünler konusunda üretmek isteyen, iş üretmek isteyen, marka yapmak isteyen, globale açılmak isteyen herkese bir hizmet vermemiz gerektiği. Boaletta markamızdan edindiğimiz tecrübeler, bir markada yol almak, PLM‘de edindiğimiz tecrübeler, marka yapmak markada yol almak ve bunu uluslararası alanda yapmak tecrübemizi bir platforma aktarmak istedik.
Çünkü süreç içerisinde gözlemlediğimiz yurt içi ve yurt dışı değişik kategorilerde, farklı özelliklerde çok başarılı, işini çok iyi yapan müşterilerimizle arkadaşlarımızla karşılaştık. Ama bunların genel anlamda iyi oldukları yerleri yani eksik kısımlarının daha çok ürün ve ürün geliştirme, imalat süreçleri, bunların lojistik maliyetleri, bunları planlamakla ilgili eksikleri olduğunu gözlemledik.
Bu satış tarafına bakan yönü…
Üretime bakan yönü de binlerce ürün var bu konuda.
Apple’ın saat kordonunu üretmekle bir bayan çantası üretmek, bir dop kit, makyaj çantası üretmek farklı değişkenleri barındırıyor. Bunun için de iyi ustalara, iyi mağazalara, iyi ekiplere ihtiyacınız var. Ama bunu globalde organize edebilecek bir tecrübeye ulaşmak, bir altyapıya ulaşmak ciddi emek, zaman ve bütçe istiyor.
Biz dedik ki onu bir platformda, kendi bilgi birikimimizi bir platforma aktaralım ve bununla hizmet verilim dedik. E-Sales Box, bu ihtiyacın, bu isteğin bir sonucu olarak ortaya çıkmış bir platform.
E-Sales Box, hangi hizmetleri veriyor, sektörel ihtiyaçları karşılıyor?
E-Sales Box‘ın iki tarafı var aslında. Bir satan tarafı var, bir de üreten tarafı var.
Biz zaten üreten tarafız. Ve satan tarafın ihtiyaçlarını çok iyi biliyoruz, yılların getirdiği tecrübeli analizlerimiz var. Çıkış noktamız satış yapan kişinin neye ihtiyacı var? Onu her gün üstüne koyarak o ihtiyacı tamamlamaya çalışıyoruz. Bundan üç ana konuda hizmet veriyoruz. Birinci konu B2B Business.
Yani kişinin dünyanın herhangi bir yerinde mağazası var veya online ticaret yapıyor. Ürün satın alıp, bulunduğu platformda bizim markamızla veya kendi markasıyla ürün almak istiyor. Bu hizmeti veriyoruz. Depomuzda 50.000 ile 100.000 arası düzenli stok tuttuğumuz ürünlerimiz var.
500’den fazla koleksiyon var, renk var. Herhangi bir E-Sales Box müşterisi B2B olarak sistemimize üye olup sistem onayından sonra oradaki ürünlerden kendi bir paket yapabilir. Üzerinde kendi markasını isteyebilir. Biz onu onun için hazırlıyoruz. Onun markasıyla, kutusuyla, beziyle yani kısacası ambalajı ile dilediği ülkeye sevk ediyoruz.
Bunu mağazasında satabilir, online’da satabilir. Birinci verdiğimiz hizmet bu. İkinci verdiğimiz hizmet Dropshipping , bu konusunda müşteri ürünün riskine girmiyor. Stok yatırımı yapmıyor. Stoğumuzda yer alan ürünleri yine üye olduktan sonra isterse oradan yine bir müşteri temsilcisi danışmanlığında satacağı platforma göre siz eğer Hollanda’daysanız bol.com’un değişkenleri farklı Amerika’da Amazon’da satmanızın değişkenleri farklı, Ebay’de satmanızın değişkenleri farklı, Etsy’de satmanızın değişkenleri farklı.
Platforma göre ihtiyaç duyulan ve müşteri temsilcisi danışmanlarında beraber karar verilen ürünleri müşteriye göre özel fotoğraf çekimi de yaparak Satış yapmasını sağlayan bir platform E-Sales Box.
Burada müşterimiz, örnek veriyorum, 20 adet ürün seçiyorlar, O ürünler onu özel bir zeminde, Etsy izleminde fotoğrafları çekiliyor.
Daha sonra ilgili müşteriye iletiliyor. O onu kendi platformunda kendi online mağazasında satıyor. Ve bu sattığı ürünleri bizim sistemin üzerinde bize sipariş geçiyor. İlgili arkadaşımız onu müşterimizin ismiyle nihai tüketiciye kargoluyor.
Bu şekilde ne sağlamış oluyor? Stok riskine girmemiş oluyor. Uluslararası kargo anlaşmalarında faydalanmış oluyor. Fotoğrafla ilgili hizmetlerin tamamını veriyoruz. O ürünü satması için ihtiyaç duyduğu içerik, fotoğraf, infografik bu konularda elden geldikçe destek vermeye çalışıyoruz.
Bir diğer avantajımız da uluslararası kargo anlaşmalarımız. Herhangi bir online satıcı gidip bunların tamamını sağlayarak ve ufak bütçelerle yapıyor.
Zaten bu işin çıkış noktası çok başarılı, işine odaklı, başarılı olmak isteyen kişilere nasıl hizmet sağlayabiliriz, nasıl desteklenebiliriz? Bu niyetle çıkışmış bir sistem. Burada ilave olarak web sayfasında ürün satan Shopify veya WooCommerce değişik platformlarda ürün satan müşterilerimize biz diyoruz ki siz kendi markanızı yapın bizim sistemle entegrasyonları yapalım direkt içerik ürün ve stoklarımız canlı olarak sizin platformunuza bağlansın siz bunu kendi bilginiz kendi beceriniz, kendi reklam yönetimlerinizle onları pazarlayın.
Sipariş geldiği zaman bize atın ve biz onları gönderelim. Burada sadece biz diyoruz ki bu entegrasyonu yapan müşterilerimize tabii ki tüm ürünlere entegre edebilirler, tüm ürünlere satmakla ilgili operasyona girebilirler. Ama doğru yöntem o değil. Doğru yöntem yine bir müşteri temsilimiz aracılığıyla, yine müşterimizle konuşarak belli konularda uzmanlık yapmaları, Çünkü bir kişinin her şeyi satması mümkün değil. Ama E-Sales Box bu iddiayla yola çıkıyor.
Bugün Apple’ın saat kordonları dediğimiz zaman binlerce üründen bahsediyoruz. Telefon kılıfı dediğimiz zaman binlerce cihazdan bahsediyoruz, binlerce üründen bahsediyoruz. Make-up pack dediğimiz aksesuar grubundan binlerce üründen bahsediyoruz. Bu kategorilerin tamamı listelemesi hem ciddi reklam bütçeleri, ciddi zaman, ciddi emek ve uzmanlığın önündeki bir duvar. Biz onu müşteri temsiliyle bunu da elimine ederek böyle entegrasyon yapmış müşterilerimize de hizmet veriyoruz.
Bir diğer konu E-Sales Box‘ta OEM Sourcing dediğimiz, o da siz dünyanın herhangi bir yerindesiniz veya Türkiye’nin herhangi bir yerindesiniz kendi tasarımınız var, tasarımcısınız veya belki tasarımcılık eğitimi almadınız ama kendi ürününüzü yapmak istiyorsunuz veya mevcut bir ürün üzerinde değişiklikler yapmak istiyorsunuz. Bunu yine ilgili müşteri temsilcimizde veya bizim platformlarımızda hiç satılmayan başka bir ürün, onlarca örnek verebilirim. Onu tasarlamak istiyorsunuz, müşteri temsilcisi ile birlikte size o hizmeti de veriyoruz, tasarımı, ürün geliştirmesi, üretimi gibi.
Dolayısıyla biz tek bir noktadan, tek bir istasyondan sizin deri konusunda globalde bir marka olabilmeniz için ihtiyaç duyduğunuz, bize ait ürün tarafıyla ilgili olan hizmetlerin tamamını veriyoruz.
Buna ilave olarak, satmakla ilgili ihtiyaç duyduğunuz teknik konular olursa onu kendi bünyemizde değil ama dışarıdan outsourced dediğimiz sistemde hizmet aldığımız arkadaşlarımız var, hizmet aldığımız firmalar var. O firmaları yönlendiriyoruz. Onlar kendi adına anlaşabiliyorlar. Onların tecrübelerinden faydalanabiliyorlar. Bu da otomatikman bir ekosistem oluşturmuş oluyor. Ve bunları Alışına geldik Bu hizmeti veren, Print on Demand diye geçen birçok kategoride firmalarımız var. Bunlardan e E-Sales Box‘ın ayrıştığı nokta, biz doğrudan üreticiyiz.
Yani bir E-Sales Box müşterisi deri konusunda uzman ve üretici firmayla çalışıyor. Yani aracı olayı ortadan kalkıyor. Bu konuda da müşterimiz bir sisteme dahil olmak için, şu kadar para ödeyeceksin diye bir şeyle karşılaşmıyor. Genel itibariyle ne diyelim satıcı dostu bir platform?
Güzel bir platform aslında sektörün dijital dönüşümündeki yeri tam manasıyla oturmuş yerinde diyebiliriz. Peki bir müşteri size nasıl ulaşabilir? Bu platforma nasıl ulaşabilir? Örnek olarak ben ürün satmak istiyorum ama bu ürünün içerisinde sadece çanta yok, giyim de var, farklı giyim kategorilerinde de oluyor mu yoksa sadece aksesuar bölümlerinde mi var?
E-Sales Box’ın sloganı “Leather Goods Expert For Your Brands” Biz deri konusunda uzmanlık yapıyoruz. Bizim ürün gruplarının tamamı deri. Yani ilave çanta gruplarımız var ama tekstile girmiyoruz. Saraciye dediğimiz kapsamda hizmet veriyoruz ve bu konuda dikey büyümeyi hedefleyen arkadaşlarımız istiyoruz. Uzun vadeli düşünen arkadaşlarımız istiyoruz.
Online ticaret evet çok güzel birşey. Binlerce, yüz binlerce, milyonlarca insana ulaşabiliyorsunuz. Çok hızlı para kazanmakla ilgili örnekler de var. Hani bunu olmaz anlamında söylemiyorum, ama bizim hedef dediğimiz uzun soluklu her gün üstüne koyarak, ufak bir çocuğu büyütür gibi markayı büyütme bu şekilde. Şu anda onlarca markaya hizmet veriyoruz.
Sonuçta bizim ekibimiz yani E-Sales Box çalışıyor. Ama önde müşterilerimizin markaları büyüyor, onlar büyüdükçe birlikte mutlu oluyoruz. Çünkü onların her sattığı ürün Türkiye’de üretiliyor. Yani bir ustamız üretiyor, bizim ekiplerimiz üretiyor. Onun malzemesi, materyali birçok konu burada bitiyor ve orada o marka adına gönderiliyor.
Çok basit bir örnek vereyim. Diyelim ki şu ürün satıyorken, siz buraya kendi markanızı yaptınız. Biz Boaletta markasıyla satıyoruz. Depomuzda markasız olarak bulunuyor. Siz bunu dünyada herhangi bir yere sattığınız zaman, şu anda müşterilerin ciddi bir oranı kişiselleştirme ile ürünü istiyor.
Print on Demand dediğimiz kategori yani. Buraya eşinin, çocuğunun, köpeğinin ismini yazmak istiyor. Bunu lazerde yazabiliyorsunuz veya sıcak baskıyla yapabiliyorsunuz. Yani şöyle söyleyeyim, yüzlerce, binlerce insanın, işi yapan herkesin bu baskıyı yapabilmesi çok zor. Makinanın ısısını ayarlaması lazım. Her yerde farklı, lazerde de farklı, sıcak baskıda da farklı.
Bu hizmetlerin tamamını E-Sales Box‘ın ekibi veriyor. Yani 10 yıldır 15 yıldır baskı işi yapan arkadaşlarımız var. Herkes aynı şekilde öğrenmekle ilgili zaman harcarsa o zaman bu ülke tamamıyla fason ülkesi olur yani. Biz onun yerine sizi meşgul eden sizi satmaktan geri koyan her şeyi unutun diyoruz.
Bizimle paylaşın. Bizim ekibimiz bunu yapmakla ilgili size o hizmeti verecek. Çıkış noktamız bu. Her şeyi mükemmel mi yapıyoruz? Değiliz. Ama o mükemmele gitme yolunda gayret içerisinde olan bir firmayız. Bu konuda tüm kendi işini yapmak isteyen, e-ticarette olmak isteyen veya mağazam var, daha butik ürünler satmak istiyorum, daha niş ürünler satmak istiyorum diyen kişilerde platformumuzu bekliyoruz.
Hali hazırda şu anda mevcut abone sayısı da var galiba bildiğim kadarıyla.
E-Sales Box kurulalı yaklaşık 6 ay oldu. Şu an yolun çok başındayız açıkçası çok eksiğimiz var ama ihtiyaçları biliyoruz her gün üzerine koyarak gidiyoruz. Herhangi bir reklam yapmadık. Sadece şuan tavsiye ile bizim işimizin ruhu da öyle tavsiye ile şu anda 262 üyeydi pazartesi itibariyle ve aktif sistemimizi kullanan üyemiz var. Bunların bir kısmı yeni deneme yapıyorlar, bir kısmı yol aldı ama şöyle söyleyeyim ortalama hemen hemen her gün birkaç başvuru oluyor.
Tabi herkese hemen onay veremiyoruz. Onun mutlaka bir müşteri temsilcisi arkadaşımız bir mail atıyor, görüşüyor veya bir sistem dahilinde üyelik onayı veriyoruz. Üyelik ücretsiz. Ama üye olmuş, uzun süre hesap kullanmayan kişilerin hesaplarını kapatıyoruz açıkçası.
Bize daha çok aktif sistem kullanacak, bizimle yola çıkacak, yola çıkmak isteyen, bu işten para kazanmak isteyen ve acelesi olmayan tabiri caizse yol arkadaşları arıyoruz.
Bu işe bir yan sektör kolu olarak bakıp, örnek veriyorum, Öğrencisin ve bu işten hem para kazanmak istiyorsun hem de başka işler de yapmak istiyorsun. En azından fazla bir ek, bir gelir yapmak istiyorsun…
Aslında tam öyle değil. Şimdi bir ev hanımına da, bir öğrenciye de, bir beyaz yakalıya da, bir öğretmene de, bir avukata da, bir mühendise de bunların tamamı sistemde hizmet veriyoruz. Benim orada kastettiğim o değil aslında.
Maalesef ama maalesef diyorum çok da üzülüyorum bazı yayından görüyorum özellikle e-ticarette, e-ticaret zaten sanal bir şey ve sanal vaatler çok fazla vaat var. Biz o vaati vermiyoruz biz sadece diyoruz ki size gerçek bir şey sunuyoruz, gerçek bir proje sunuyoruz, buradan biz üründen para kazanıyoruz. Bu kazandığımız kazancımızı sizinle paylaşmak istiyoruz. Siz bu işi beraber yapmaya var mısınız? Eğer varsanız biz 25 yıllık tecrübe size sunuyoruz.
Üretim tecrübemizi, uluslararası pazar tecrübemizi, ürün tecrübemizi, Danışmanlık tecrübemizi size ve bedava sunuyoruz. Ama bu işe geçici bakıyorsanız lütfen ne bizi meşgul edin ne siz meşgul olun diyoruz.
Ama benzer iş yapan maalesef diyorum, sistemler görüyorum, gelir modellerinin tamamı kişiyi sisteme ücretli olarak üye etme üzerine kurulu. Daha sonrasında olsa da olur, olmasa da olur. Orada da başarılı örnekler var, yanlış demiyorum. O da bir yol yani.
Biz ise eğer E-Sales Box’ın en büyük özelliği biz üründen para kazanıyoruz. Müşterimiz ürün satacak ki biz para kazanabilelim. Aynı şekilde o da kazanabilsin. Ama belli bir yükü üzerine alarak işe başladığın zaman beklenti de çok fazla oluyor.
Biz bu şekilde tabiri caizse E-Sales Box müşterilerimize para kazanması için, ticaret yapması için, reklama para harcaması için, platformu para harcaması için bir zaman sağlamış oluyoruz. Benim bahsettiğim budur. Yoksa tabii ki yarın hemen başlayıp hemen o gün bin tane satmak istiyoruz biz de istiyoruz böyle başlayan hikayelerimiz de var.
Mesela bugünkü bir sipariş diyor ki benim sisteminin üzerinden 100 tane doop-kit siparişi geldi diyor. 1500 dolarlık sadece bir müşteri satışı yaptım diyor ve yeni başlayan bir hesap. Biz de tabii çok mutlu oluyoruz. Hani böyle örnekler çok fazla.
Sadece işimizde E-Sales Box müşterisi olup sadece bu işten geçinen müşterilerimiz var. Türkiye içerisinde ve yurt dışında. 10 yıllık 15 yıllık süreç içerisinde E-Sales Box‘tan önce aynı hizmetleri verdiğimiz ama şu an platforma taşıdığımız 1 milyon dolar üzeri ciro yapan müşterilerimiz var.
Bunların tamamı yılların birikimi. İşte biz bu birikimi yeni heyecanlara, motivasyon olan arkadaşlarımızla paylaşmak istiyorum. E-Sales Box‘ın temel ruhu özü bu.
Peki, web siteniz esalesbox.com buradan nasıl bir yöntem izliyor?
Sisteme girecekler, orada login kısmı var Crit account diyor yani müşteri hesap oluşturma kısmı var. Sistemin tamamı İngilizce bu arada. Türkiye’den sisteme üye olmuş çok müşterimiz var. Tabii ki biz onlara da Türkçe hizmet vermek isterdik ama global olarak şu anda ticaret İngilizce ile dönüyor.
Orada create an account diyor. Yeni bir hesap oluşturuyorsunuz. Onun üzerinden bilgilerini girerek hesap oluşuyor. Hesap oluştuktan sonra bize mail olarak düşüyor. Bizim onayımızdan sonra onay maili geliyor. Onay maili geldikten sonra tüm ürünlerimizi sistemde incelemeye başlıyor. Eş zamanlı bir müşteri temsilcisi atıyoruz. Sisteme üye olan ve müşteri temsilcisi arkadaşlar ile iletişim kuruyorlar. Daha sonra süreç başlamış oluyor.
Fazla da uzun sürmüyor anladığım kadarıyla.
Genelde 24 saat içerisinde sisteme biz onay vermiş oluyoruz. Bazen tabii mail spama falan düşmüş oluyor. Ama genelde aynı gün içerisinde sistem başlayabilir.
Peki birazda Boaletta markanızdan bahsetmek istiyorum. Nasıl başladığınızı serüven? Az önce de anlattığınız üzere 25 yılı bulan bir macera serüveniniz var. Kısaca ondan da bahsedebilir misiniz?
Bizim orada iki markamız var dediğim gibi. Bir tanesi PLM, Orada bilgisayar çantaları yapıyoruz. Kumaş grubu, interteks dedimiz. Sırt çantaları var, laptop çantaları var. Farklı farklı kurumsal hizmetler de veriyoruz. Yine interteks grubunda üretilebilecek farklı tasarımlar da yapıyoruz. PLM tarafında kırtasiyeler, zincir mağazalar, hedef kitlemiz. Şu anda Türkiye’nin birçok zincir mağazasında ürünlerimiz var, ya direk yada dolaylı hizmet veriyoruz.
Boaletta markamızda şimdi Türkiye’nin üretim gücü ve deriye dokunma becerileri çok fazla olan bir tarihimiz, bir geçmişimiz var.
Buradaki deriye başlamamız çantaya başlamamızdan sonra oldu. İlk 5 yılımız normal çantaya devam ediyorken daha sonra katıldığımız bir fuarda derinin yoğun talebinden ve Türkiye’nin Hazır üretim gücünden dolayı deriye başladık. Deriye başlamış şeklimiz, biz ilk günden beri kendi markamızı yapmak isteyen ve kendi markamızı satmak isteyen, değer üretmek isteyen bir şirketiz.
Bugün E-Sales Box‘ın amacı da bu. Üretilmiş değerleri yine üretmek isteyenleri 20 yıl kaybetmeyin. Hadi gelin beraber paylaşalım, sloganına giden bir yapı. Boaletta tarafında ne yaptık? Apple ürünlerini giydiriyoruz. Asıl çıkış noktamız o. Apple’ın telefon kılıfları, tablet kılıfları, MacBook’ları, saat kordonları, AirPod’ları, AirTag’leri gibi o kategorinin tamamıyla ilgili deri olarak giydiriyoruz.
Ürünlerimizin tamamı full grain dediğimiz, derinin üst katmanı, tamamı el yapımı ve tamamı Türkiye üretimi. Yani ihtiyaç duyulan bazı aksesuarlar farklı ülkelerden getirdiğimiz oluyor ama üretimin tamamına yakını yani işçilik anlamında malzeme anlamında Türkiye üretimi olan bir ürün grubu. Boaletta markası bu ihtiyaçtan doğmuş bir markadır.
Halen Avrupa’nın tamamına yakınında ürünlerimiz var hem online de birçok offline dediğimiz mağazalarda. Amerika’da Rusya’da birçok ülkede şu anda aktif satıyoruz. Avustralya’da, Dubai’de 6-8 tane ülkelere listeleyebilirim. Yani bir 30 civarı ülkede aktif hizmet veriyoruz. Bu tecrübemiz müşterilerimize iletişim kurma anlamlı bir şeye ihtiyacımız var. Boaletta markamızın önce B2B’sini kurduk. Yani bu böyle değil de başka bir platforma dönüştürelim. Şimdi Boaletta’nın B2B’sini de E-Sales Box’a taşıdık.
Kendi şirketiniz içerisinde hem inovasyon yapıyorsunuz hem de başka şirket gruplarına da fayda sağlıyorsunuz aynı zamanda.
Evet aynen öyle. Bizim şirketimizin en büyük özelliği şeffaflık. Depodaki çalışan arkadaşımızla, makinedeki ustamızla, dıştaki müşterimizde ulaşmak istediği bilgiye ulaşır. Burada çok kritik bir şey söylüyor. Ulaşmak istediği bilgiye ulaşır. Biz kapalı bir yapı değiliz, bundan dolayı da gerek ülkemizde aktif bu işi yapan yurtiçi, yurtdışı tüm partnerlerimize hem onların bilgi birikimlerinden faydalanıyoruz açtıkları oranda hem de biz de onlara açıyoruz.
Hem zaten ekosistem oluşturmanın temel kuralı budur. Paylaşımlı olmak zorundasınız. Vermeden almak, almadan vermek klasiktir mümkün değil yani.
Ürünlerinizde hakiki olarak deri kullanmanızdan bahsettiniz. Son zamanlarda deriye olan bir algı çalışması var neredeyse Bunun hakkında deriye bakış açınız nelerdir? Sonuçta biz sofralarımızda et tüketiyoruz. Bugün dünyanın gündeminde de deriye bakış açısı Değiştirme kavramları var. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz, düşünceleriniz nelerdir?
Şimdi aslında bu yeni bir şey değil. Sadece dijitalleşme, iletişim kanalları arttıkça insanların kendi özgürlüklerini, kendi özgür düşüncelerini daha paylaştıkları, zenginleşen aslında bir kültür çeşidi var şu anda.
Bahsettiğiniz veganlık aslında. Şimdi veganlıktaki çıkış noktası diyor ki, hayvana zarar veren, hayvansal ürünlerin olduğu ürünler kullanılmamalı. Ben biraz sert bir çıkış yapacağım. Kullanılmamalı dayatması neyse, kullanılmalı dayatması da odur. Anladın mı? Yani biz orada değiliz, bizim bakış açımız itibariyle deri bir atık malzeme.
Yani şu an toplumda, dünyada et tüketiliyor. Nasıl tüketmeyen bir grup varsa tüketen de bir grup var. Bu ekosistemin doğal yaşamının bir sonucu. Tüketilen etin bir dış malzemesi, derisi var yani bu ya çöpe gidecek ya da tekrar kullanıma dönüştürülecek. Bizim bugün yaptığımız, tekrar kullanımlığı sağlıyoruz. Ekosistemin devamını sağlıyoruz, birinci konu.
Ama diğer tarafta ben bu ekosistemde buna karşıyım bu kullanılmaması gerekiyor diyenlere de tabi saygıyla karşılıyoruz ama dayatılmamalı. Bizim de vegan olarak kullanılan ürün sayısı az değil. Ben deri de kullanıyorum, vegan ürünler de kullanıyorum.
Burada bir malzemenin yeri bir malzeme bence tutmaz. Vegan malzemenin kullanılması gereken yer de az değil bu arada. Çünkü herkes hakiki deri kullansa zaten o kadar deri yok.
Sonuçta Poliüretan ürünler petroldan elde ediliyor. Aslında o da bir doğal döngü yani. O vegan ürünlerin, o petrolden elde edilen ürünlerin, poliüretan ürünlerin tüketimi de daha risk yani baktığınız zaman bugün.
Bundan dolayı kritik konu ikisini dengede yürütebiliyor olmak. Bugün biz özellikle Amerika’da da vegan ürünler talebi olan müşterilerimiz var. Biz onlar için üretimler yapıyoruz. Onlara da farklı şey söylemiyoruz zaten üretmek, hem arz-talep hem üretmek bir saygı işi yani yaptığın şey işe saygıdır.
Eğer müşterin senin o ürünle mutlu oluyor, o ürünü senden kullanışlı bir şekilde istiyorsa benim o hizmeti vermem gerekiyor. Asıl olan ben hizmetime odaklanıyorum. Malzeme tabii ki bizim çevreye duyarlı olmamız lazım. Bugün Türkiye’de sadece biz değil, Türkiye’de üretilen derilerde dünya standartları kullanılıyor zaten.
Bu insan sağlığına zarar verebilecek dışarıda değil yani. Bugün örnek olarak Çin’den gelen mesela telefon kılıkları var plastik şeffaf bizim şirket içerisinde bile arkadaşlarımız kullanıyorlar. Neden kullanıyorsun diyemem. Ama ben kendi ailemde çocuklarıma o şeffaf plastiği kullandırmıyorum.
Yaklaşık bir ay kullanım sonrası eğer bunu hala kullanabiliyorsanız, hala çocuğunuzun eline verebiliyorsanız siz deri kullanmayın diyorum.
Güzel bir bakış açısı aslında yani…
Bugün gelen birçok misafirime kılıfını alıp attığım, deri kullandıktan sonra bir iki ay sonra şimdi anlamaya başladım diyor. Çünkü doğal bir şeye dokunmanın keyfi hiçbir şeyde yok.
Kesinlikle zaten başı başına sürdürülebilir bir malzeme zaten.
Peki, fuarlara katılım sağlıyor musunuz? Kürsel fuarlara, Türkiye’deki fuarlara?
Geçmişte bunu yapıyorduk. Özellikle ilk kurulduğumuz yıllarda, Tayvan’da, Çin’de Hong Kong’da, Almanya’da Amerika’da İtalya’da bizim sektörle ilgili, çantayla, deri ile ilgili bilindik tüm fuarlara yoğun bir katılım sağladık.
10 yıl sonra Elimizde artık fuarları analiz edebilecek bir data oluştu. Biz ara ara yine katıldık tabi ama 15 yılda toplam 5 fuara ancak katılmışızdır. O fuara da bir arkadaşımızın ısrarı veya çok kritik bir yer, ya burada görünsek iyi olur filan dediğimiz fuarlar dışında katılmadık. Böyle kısa vadede de katılma hedefimiz de yok. Çünkü biz müşteriyi dijitalden buluyoruz. Müşterimiz de bizi dijitalden buluyor. Ama şu an şunu söyleyebilirim. Her iki müşterimizin birisi artık tavsiye üzerine geliyor Yani yıllardır bunu yaptığımız için her iki müşterimizin birisi tavsiye ile geliyor.
Muhtemelen aynı yoldan gitmeye devam edeceğiz. Ama ticaret değişken. Marketing Pazarlama işi değişken bir şey. Bugünün doğrusu bu olduğunu düşünüyoruz.
Zaten bu izlenimi bırakmak müşteri kitlesinde çoğaltıyor.
Bol pazarlığınız olsun diyeyim.
Magazine Leather Yayıncılık’a katıldığınız için çok teşekkür ediyoruz. Söylemek istediğiniz başka sözler varsa dinlemek isteriz tabii ki de.
Konuşmamızın başında da söyledim. Üretmek çok değerli bir şey. Magazine Leather olmayan bir platformdu. Deri sektörünün magazini bir değer üretti. Ben ilk günden beri takip ediyorum, saygıyla sizi tebrik ediyorum.
Teşekkür ediyorum.
E-Sales Box‘ın amacı da bu. Deride markalar üretmek. Türkiye’den binlerce marka çıksın. İlla biz verelim diye değil yani, fikir verelim, know-how verelim. Belki bizimle başlar, sonra ilk başka yerde başka şeyler yapabilir. Ama bizim marka üretmemiz lazım. Ülkemizin markaya ihtiyacı var. Yani bugün fiyatla rekabet bizim coğrafya için doğru değil.
Yani günün sonunda biz 80 milyon nüfuslu bir ülkeyiz, milyar nüfuslu insanlarla, ülkelerle rekabet etme ihtimalimiz yok yani. Bizim ekosistemimizin pazarlama fikrimizin, dünyaya açılma fikrimizin daha farklı değişkenlerle gitmesi lazım, bilgiyle gitmesi lazım, markayla gitmesi lazım. Farkındalığı oluşmuş ürünlerle gitmesi lazım. Bence siz de buna katkı sağlıyorsunuz. Yani oradaki duruşunuzu destekliyoruz ve teşekkür ederiz.
Çok teşekkür ederim bakış açınızdan dolayı. Umarım E-Sales Box Türkiye’den dünyaya birçok markanın temsilcisi olarak yola çıkmış olur diyelim. Sözü burada kapatmış olalım.
Teşekkür ediyorum tekrar.
“Mutfak bizden, siz satın yeter ki.” Teşekkür ederim.
